IMECE 8 MART’I KUTLADI: “HER YERDEYİZ VE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

İmece Kadın Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü pandemi koşulları nedeniyle Zoom üzerinden özel bir etkinlikle kutladı. İmece hizmet kullanıcılarının, çalışanlarının, gönüllülerinin ve Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı 8 Mart kutlamasında söz alan İmece Yönetim Kurulu Başkanı Ümmügülsüm Hepinstall, “Her yerde varız ve olmaya da devam edeceğiz” mesajını verdi.

“Kadına yönelik şiddeti engellemek için tüm kurumlar bir arada çalışmalı.”

8 Mart etkinliği, “Pandemide göçmen kadın olmak ve İstanbul Sözleşmesi” başlıklı bir panelle başladı. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddet Servisi’nden Anıl Göktürk, İstanbul Sözleşmesi’nin Britanya’da nasıl uygulandığına dair bilgiler paylaştı. İmece’nin sözleşmede yer alan şiddeti önleme çalışmaları kapsamında okullarda eğitimler verdiğini belirten Göktürk, gençleri sağlıklı ilişkiler konusunda bilgilendirdiklerini ifade etti. Bunun yanı sıra kadına yönelik şiddetle ilgili yerel yönetim çalışanlarına, polislere, sosyal hizmet uzmanlarına da eğitimler verdiklerini söyledi. İngiltere’de şiddete maruz bırakılan kadınların birçok hakkı bulunduğunu hatırlatan Göktürk, mahkemelerin uzaklaştırma kararının yanı sıra polislerin de 1 aya kadar faile uzaklaştırma kararı çıkarma hakkı bulunduğunu belirtti. Kadına yönelik şiddetin engellenmesinde ilgili tüm kurumların birbiriyle yakın ilişki içerisinde çalışması gerektiğinin altını çizen Göktürk, ekonomik zorluk yaşayan kadınlar için ücretsiz yasal destek hakkı bulunduğunu da sözlerine ekledi.

“Pandemiyle göçmen kadınlar daha da dezavantajlı hale geldi.”

Selçuk Üniversitesi’nden Dr. Funda Afyonoğlu ise son dönemlerde Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara dikkat çekerek sözleşmenin “aileyi yıkmak”, “toplumsal ahlakı bozmak” gibi dertlerinin bulunmadığını, tek amacının kadınlara yönelik şiddeti engellemek ve kadınları güçlendirmek olduğunu belirtti. İstanbul Sözleşmesi’nin bir işe yaramadığı fikrine karşı çıkan Afyonoğlu, sözleşme tam olarak uygulanmadığı için kadın cinayetlerinin devam ettiğini belirtti. Afyonoğlu, uygulamada yaşanan sorunları şöyle sıraladı: koruma kararı aldırmanın 24 saatten uzun sürmesi, kadının bu süre içerisinde tekrar şiddete uğrayabilmesi, koruma kararının faile geç tebliğ edilmesi, uzaklaştırma kararına karşı çıkıldığı durumlarda hapis cezasının uygulanmaması, ŞÖNİM’lerde ve karakollarda kadınlara destek verici hizmet sağlanmaması, kadınlara şikayetlerini geri çekme konusunda baskı yapılması. Afyonoğlu, son olarak, göçmen kadınların dezavantajlı koşullarının pandemi sürecinde derinleştiğini ifade etti: “Çoğunlukla enformel sektörlerde çalışan göçmen kadınlar, koruyucu ekipmanlara erişemediler, çalışmak zorunda kaldılar, işlerini bırakırlarsa yoksullukla yüz yüze kaldılar.” Pandemiyle birlikte göçmenlere yönelik nefret söyleminin de arttığına dikkat çeken Afyonoğlu, okulların kapanmasıyla bakım emeğinin ve ev içi şiddetin de artış gösterdiğini söyledi.

Zumba’yla devam eden İmece’nin 8 Mart etkinliği, katılımcıların paylaşımlarıyla sona erdi:

“İyi ki varsınız. İmece sayesinde kendi ayaklarım üzerinde durabildim ve özgürüm. Artık sığınacak bir yuvam var. Çok sıkıntı çektim, psikolojik, fiziksel, finansal şiddet gördüm. İyi ki varsınız.”

“Gün oldu bir ekmek parası bulamadığım gün oldu, ama direndim. 9 ay 4 ayrı işte çalıştım, dimdik ayakta durmayı başardım. Yaşadığım süreçler benden çok şey götürdü, ama pes etmek yok.”

“Ezidilerin bir atasözü vardır, “Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar. Çünkü kadınlar güneşi doğurur.
Roja Jinên Kedkarên Cîhanê, Û bi taybetî Roja Jinên Şoreşgeran pîroz be… #JinJiyanAzadî #8M2021 #8MartDünyaKadınlarGünü #KadınaŞiddeteHayır”

Geri dön